§ 1. Alternatif Uyuşmazlık Çözümünün Tanımı ve Gelişmesi
Yargı sisteminin son yıllarda karşılaştığı sorunlar, Hükümetleri ve bu alandaki uzmanları, yargı sisteminin üzerindeki sorunlar hakkında çalışmaya itmiştir. Yargının karşılaştığı temel sorun, yargılama sürecinin yeteri kadar verimli ve etkili olmamasıdır. Bunun anlamı, özellikle medenî yargılama hukukunda, kişilerin maddî hukuk hükümlerine göre sahip oldukları haklarla ilgili uyuşmazlıkların makul bir süre içinde çözülememesi olmuştur. Bu durum, adil yargılanma hakkının bir unsuru olan makul sürede yargılanma hakkının (İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m. 6) ihlâli olarak görülmüş ve İnsan Hakları Avrupa Mahkemesinin kararlarında çeşitli devletlerin tazminata mahkûm edilmesine yol açmıştır.
Davaların süresindeki uzunluğa ek olarak, yargılama giderlerindeki artış, dava sürecinin hasımlı yapısı, usul kurallarının sahip olduğu belirsizlik ve karmaşıklık, dava yoluna alternatif olacak çözüm arayışlarını gündeme getirmiştir. Böylece ortaya atılan görüş alternatif uyuşmazlık çözümü (Alternative Dispute Resolution, ADR) olmuştur.