İçerik Sayfaları |
---|
Arabuluculuk Süreci |
Süreç |
Anlaşma |
Artı Toplam |
Arabulucu Tarafından Değerlendirme |
Konular, tarafsızlık ve anlaşma sağlama |
Arabuluculuk Konteksi |
Sonuç |
Kaynakça |
Dipnotlar |
Tüm Sayfalar |
ANLAŞMA
- Aşağıda imzası olanlar sorunlu uyuşmazlık konularında arabulucu (isim) hizmetinden yararlanmak isterler. Arabulucu… Eyaletinde lisansı olan bir avukattır. Taraflar arabulucunun arabuluculuk sürecinin avantaj ve dezavantajları ile bunun ayrı avukatlar tarafından temsil edilme veya uyuşmazlığın avukatlar arasında müzakere edilmesi veya mahkemede bir hâkim tarafından çözümlenmesi konuları ile kıyasladığını şimdiden kabul ederiz.
- Arabuluculuk sürecinde her bir taraf herhangi bir zamanda bağımsız olarak danışmak konusunda teşvik edilirler. Her bir taraf bağımsız avukatlarla yapılan görüşmeler konusunda avukat/müşteri sırrı hakkına sahiptir. Özelde taraflar nihai anlaşma metnini imzalamadan önce bağımsız danışmanlara danışabilirler.
- Taraflar arabulucunun herhangi bir tarafın çıkarlarını temsil etmediğini ve bir avukat gibi hareket etmediğini kabul ederler. Taraflar arabuluculuğun amacının arabuluculuk sürecinde sunulacak olan konuların, problemlerin ve anlaşmazlıkların nihai çözümlenmesini kolaylaştırmak olduğunu kabul ederler. Taraflar arabulucunun herhangi bir tarafın avukatı, temsilcisi, mutemedi gibi hareket etmediğini kabul ederler.
- Konuşmaların açıklanması konusunda açık bir izin verilmediği sürece tüm konuşmaların gizli tutulacağı konusunda arabulucu da mutabıktır.
- Arabulucu her iki tarafta adilane bir şekilde ve iyi niyetli olarak bir anlaşmaya ulaşma konusunda çaba gösterdikleri sürece geri kalan tüm uyuşmazlıkları çözmek için çaba sarf eder. Her iki taraf sürece katılmalı ve bu konuda istekli olmalıdırlar. Arabuluculuk anlaşması uzlaşma ve her iki tarafın da esnek olmasını ve sorunun çözümü açısında yeni olasılıklara hazır olmalarını gerektirir. Arabulucunun profesyonel olarak yaptığı değerlendirme sonucunda, anlaşmaya ulaşmanın mümkün olmadığının veya sürece devam etmenin tarafları yaralayacağı veya katılımcıların biri ve ikisinde önyargı oluşmasına yol açacağı sonucuna varırsa arabulucu vazgeçer ve süreç sonuçlandırılır.
- Süreç herhangi bir taraf tarafından ve istenilen zamanda sebep göstermeksizin sona erdirilebilir. Diğer taraf veya arabulucuya herhangi bir sebep gösterme zorunluluğu yoktur. Süreç her iki taraf tarafından da açıkça yetkilendirilmediği sürece yeniden başlamaz. Arabuluculuğun herhangi bir nedenle sona erdirilmesinin ardından arabulucu herhangi bir tarafa danışmanlık yapmayacağını veya taraflar arasındaki bir uyuşmazlık dolayısıyla herhangi bir mahkemede, karşıt müzakerede veya başka bir nedenle birinin aleyhine diğerini temsil etmeyeceğini kabul eder.
- Sorunların başarılı bir şekilde çözülebilmesi için hayati öneme sahip tüm bilgilerin, arabuluculuk süreci devam ederken, açıklanması hususunu taraflar kabul ederler. Bilgilerin toplanmasında mahkeme süreci kullanılmadığından dolayı, arabuluculuk sürecinde yapılan her anlaşma taraflardan birisinin arabuluculuk sürecinde bazı bilgileri kısmen veya tamamen açıklamaması durumunda açıklanabilir. Bilgilerin gönüllü olarak açıklanması geleneksel rekabetçi süreç kullanılmadığından dolayı taraflardan birine avantaj sağlayabileceğinden dolayı taraflar daha sonraki müzakere ve mahkeme süreçlerinde kullanılabilecek olan arabuluculuk sürecinde edinilmiş bilgilerin gönüllü olarak açıklanması veya açıklanmamasından dolayı arabulucudan herhangi bir sorumluluk veya tazminat talebinde bulunmayacaklarını kabul ederler. Arabuluculuk sürecinde edinilen bilgilerin üçüncü taraflarca açıklanmasına karşı arabulucunun herhangi bir bağlayıcı gücü bulunmamaktadır.
- Taraflar arabuluculuk sürecinde söylenen herhangi bir şeyin delili veya yapılan herhangi bir şeyin itirafının yasaya uygun olarak yapılabilecek başka herhangi bir medeni hukuk işleminde verilebilecek ifadelerde delil olarak kabul edilemeyeceğini kabul ederler.
- Arabuluculuk sürecinde uzlaşma amacıyla yapılan herhangi bir taviz, uzlaşma teklifi, arabulucu önerileri, herhangi bir tarafın kabulü veya diğer herhangi bir iletişim konusu husus daha sonraki herhangi bir süreçte kullanılamaz.
- Taraflar arabulucuyu herhangi bir mahkeme sürecine ifade vermek üzere çağırmayacağını veya celp etmeyeceğini veya her iki tarafın da önceden yazılı izni olmaksızın arabuluculuk sürecinde edinilen veya hazırlanan herhangi bir belgeyi talep etmeyeceklerini kabul ederler. Taraflardan herhangi birisinin arabulucu veya belgelerden herhangi birisinin mahkemeye getirtilmesini talep ederse söz konusu taraf arabulucuya harcanan süreyle mütenasip saatlik ücret ile diğer harcamalarının karşılığını ödeyecektir.
- Kısmen ya da tamamen bir anlaşmaya ulaşılması durumunda herhangi bir zaman taraflardan birisi anlaşmayı doğrulamak amacıyla bir mahkeme belgesinin doldurulması ve anlaşmayı esas alarak bir mahkeme kararı edinilmesini isterse bu durumda taraflar arabulucunun herhangi bir tarafı mahkeme önünde temsil etmeyeceğini kabul ederler.
- Taraflar arabulucunun kendileri adına yaptığı her türlü harcamanın karşılığını ödemeyi kabul ederler. Bunun yanında şehir içi şehirler arası telefon görüşme ücretleri (aylık … Doları geçmemek üzere) posta ücretleri, seyahat, park ücretleri, fotokopi vs. yerine geçmek ve arabulucunun seçimlik hakkı olmak üzere aylık saat ücretinin yüzde 4’ü oranında bir ücretin faturalandırılmasını kabul ederler. Ofis dışında fotokopi çekilmesi, kargo ücretleri, avukatlık masrafları, tanık ve uzman ücretleri, raporlama ücretleri, dosyalama ücretleri, 20 dakikayı aşan şehirlerarası telefon görüşmeleri ile uluslar arası telefon görüşmeleri arabulucunun aylık götürü belirleyeceği tutara ek olarak ayrıntılı olarak faturalayabileceği harcamalara örnektir.
- Taraflar müştereken ve müteselsilen arabulucu ile profesyonel danışmanların ücretlerini ödemekten sorumlu olduklarını kabul ederler. Herhangi bir nedenle arabulucunun ücretinin fatura tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenmemesi durumunda arabulucu tek taraflı olarak taraflara hizmet vermeyi reddetme hakkına sahiptir. Yukarıda belirtilen ücretlere ek olarak taraflardan her biri bu ücretleri tahsili dolayısıyla katlanılacak, tahsilât için ödenen makul avukatlık ücretleri gibi, ücretleri de ödemeyi kabul ederler. Taraflar makul avukatlık ücretinin saatlik ... Dolar olduğunu kabul ederler.
- Arabulucunun saatlik ücreti ... dolar olup 20 dakikalık küsuratlara ücret uygulanır. Tarafların herhangi birisiyle yapılan arabuluculuk toplantıları ile sınırlı olmamak üzere arabulucunun hizmetleri herhangi bir tarafla veya üçüncü kişilerle telekonferans yapılması ve diğer uzman kişilere başvurmayı da kapsar.
- Arabuluculuk sürecine başlamadan önce taraflar belirli bir başlangıç depozitosu ödemeyi kabul ederler. Taraflar arabulucu adına depozito yapacak olup bu tutar son faturadan düşülecektir. Taraflar fatura tarihinden itibaren 10 gün içinde o ay içinde verilen tüm hizmetlere ilişkin faturayı tam olarak ödeyeceklerdir. Arabulucunun hizmetlerinin tamamlanmasının ardından depozito tutarı tarafların son faturasından düşülecek olup kalan tutar taraflara ödenecektir.
- Arabulucu bu sözleşme ile belirtilen hizmetlerin görülmesi dolayısıyla hak ettiği ücret ve gider karşılıklarını ayrıntılı olarak belirtmek suretiyle aylık olarak faturalandıracaktır.
Tarih: …
Arabuluculuk oturumu sonunda; uyuşmazlık konularının bir kısmında ya da tümünde anlaşma sağlanabilir. Bir dizi konuda fikir birliği sağlanacak olursa derhal bu konu hakkında yazılı anlaşma hazırlanır. Bu anlaşma ile tarafların, belirli bir konuda hangi karara ulaşıldığından emin olmadıklarında, bu konulara tekrar dönülmesi önlenir. Eğer arabuluculuk, uyuşmazlık konularının tümünü çözemezse, çözüme ulaştırılmış konular bir tutanakla tespit edilir.[6]
Arabulucunun tarafları bağlayıcı nitelikte bir karar verme yetkisi varsa, bu durum arabuluculuğun temelindeki anlayışa uymaz.[7]
Arabuluculuk süreci sonunda yapılan anlaşmalar, tarafların karşılıklı rızalarına dayandığından ve bu nedenle de taraflarda, yapılan anlaşmanın adil olduğuna dair bir inanç mevcut olduğundan, genellikle taraflarca gönüllü olarak yerine getirilirler. Buna karşılık, arabuluculuk sonunda yapılan anlaşmalar taraflardan birince ihlal edilirse, bu anlaşmaların bağlayıcılığı sorunu ortaya çıkar. Bazı hukuk sistemlerine göre, mahkeme tarafından onaylanan arabuluculuk anlaşmaları icra edilebilirken, diğer bazı hukuk sistemlerinde bu durum tartışmalıdır. Doktrinde, bu durumda taraflardan birinin mevcut arabuluculuk sözleşmesini, genel bir sözleşmenin yerine getirilmesinde dikkate alınan hukuk kurallarını kullanarak icra ettirebileceği savunulmaktadır.[8]
2.3- Uzlaşma Bölgelerinin Belirlenmesi ve Uzlaşmanın Önündeki Engellerin Kaldırılması
Birçok olayda uzlaşma davaya devam edilmiş olsaydı olacaklarından her iki tarafın da daha iyi durumda olmalarını sağlar. Örneğin davacı 40.000 doların üstünde uzlaşmaya razı iken davalı 60.000 doların altına razı olabilir. Bir başka deyişle davacının alt sınırı 40.000 dolar iken davacının alt sınırı 60.000 dolardır.
Muhtemel uzlaşma koşulları olan 40.000 dolar ile 60.000 dolar arası uzlaşma bölgesini içermektedir. Bu bölgenin dışında bir uzlaşmanın olması mümkün değildir. Herhangi bir uzlaşma tanımsal olarak herhangi bir tarafın, kabul edebileceği en kötü anlaşma olan, nihai sınırından daha iyi olacaktır.
Eğer taraflar uzlaşma bölgesi içinde bir noktada uzlaşırlarsa davaya devam etmiş olsalardı olacaklarından her iki tarafın da daha iyi durumda olmaları sağlanmış olacaktır. Örneğin 50.000 dolarda uzlaşmak hiç uzlaşmamakla kıyaslandığında her iki tarafın da menfaatine olan bir durumdur. Davacı davaya devam etmek yerine 50.000 doları alacaktır, aynı şekilde davalı da yine davaya devam etmek yerine 50.000 doları ödemeyi tercih edecektir. Tercihler veri olduğunda 40.000 dolar ile 60.000 dolar arasında bir yerde uzlaşmak her iki tarafı da daha iyi duruma getirecektir.
Uzlaşma bölgesi içinde uzlaşmak her iki tarafın da çıkarına olsa da bu tip durumlarda her zaman uzlaşma olmayabilir. Müzakereciler bir uzlaşma bölgesinin varlığından haberdar dahi olmayabilirler. Müzakereciler sıklıkla kendi gerçek alt sınırlarını diğerlerinden gizleyebilirler. Müzakereciler diğerinin alt sınırını tahmin etmeye çalışırken nadiren bir uzlaşma bölgesinin varlığından hatta bu bölgenin tam sınırlarından haberdardırlar. Arabuluculuk bu sorunu çözebilir. Arabulucu her iki tarafla da özel toplantı yapar. Her bir taraf, arabulucu bu bilgiyi diğer taraftan gizli tutacağını söylediğinden dolayı, kendi alt sınırını arabulucuya açıklar. Daha sonra arabulucu ortak toplantı yapar ve bir uzlaşma bölgesi olup olmadığını açıklar. Eğer bir uzlaşma bölgesi varsa bu durumda iki tarafta dava süreci yerine uzlaşma ile ikisinin de daha iyi durumda olacağını bilirler. Bu şekilde arabuluculuk sürecinde bir anlaşmaya ulaşmak konusunda kendilerini adarlar. Eğer herhangi bir uzlaşma bölgesi yok ise arabulucu ve taraflar böyle bir bölge oluşturmaya çalışırlar. Bunu yapmanın bir yolu arabulucunun konunun esaslarını değerlendirmesidir. Değerlendirme taraflardan birinin veya ikisinin kendi alt sınırlarını hareket ettirmek suretiyle bir uzlaşma bölgesi yaratmasına neden olabilir. Uzlaşma bölgesi oluşturmanın bir diğer yolu da artı-toplam fırsatlarını aramaktır. Eğer taraflar bu fırsatları denememeyi seçerler veya bunları denemelerine karşın belli bir uzlaşma bölgesi yaratamazlarsa taraflar davaya hazırlanmalıdırlar. Taraflardan biri veya ikisi alt sınırlarını hareket ettirmedikleri sürece müzakereye devam etmek zaman israfıdır.
Çok az arabulucu basit olarak taraflara özel toplantılarda kendi alt sınırlarını sormak ve ortak toplantıda belli bir uzlaşma bölgesi olup olmadığını taraflara anlatmak şeklindeki prosedürü uygular. Çoğu arabulucu diğer şeylerle birlikte bu sürecin de çeşitli varyasyonlarını uygular. Bu sürecin varyasyonları, taraflara pervasızca kendi alt sınırlarını sormak yerine daha dolaylı ve kesin olmamayı içerir. Arabulucular çoğunlukla tam rakam yerine tarafın yaklaşık alt sınırının belirlenmesi konusunda genel bir kanı edinmeye çalışırlar. Arabulucular sadece evet veya hayır şeklinde bir uzlaşma bölgesi olup olmadığını söylemezler. Yine arabulucular genellikle dolaylı ve kesin olmayan ifadeler kullanırlar ki buna örnek: “Bence burada bir anlaşmaya varabileceğimizi düşünüyorum.” gibi.
Arabuluculukta, müzakerede olduğu gibi, bir uzlaşma bölgesinin varlığı bir anlaşmayı garanti etmez. Yukarıda verilen örnek olay 20.000 dolarlık bir değer yaratmaktadır. Fakat bu değerin ne kadarının kim tarafından alınacağı fiyatın 40.000 ile 60.000 arasında nerede oluşacağına bağlıdır. Taraflar 40.000 dolarda uzlaşırlarsa davalı neredeyse yaratılan değerin tamamını almaktadır. Davacı ise çok az daha iyi duruma gelmektedir. Eğer taraflar 59.999 dolarda uzlaşırlarsa bu sefer durum tam tersidir.
Müzakereciler zaman ve paranın çoğunu uzlaşma bölgesi içinde müzakere ederek harcayabilirler. Aslında, her bir müzakereci herhangi bir anlaşmaya ulaşılmasa da bir uzlaşmada yaratılan potansiyel değeri ele geçirmeye odaklanmışlardır. Davalının avukatı davacınınkine şunu söyleyebilir “40.001 dolardan fazla ödeme yapmayacağız. Bunu kabul etmelisiniz çünkü müşteriniz açısından davaya devam etmekten daha iyidir.” Davacının avukatı da davalınınkine “59.999 dolardan daha azını kabul etmeyeceğiz. Bunu kabul etmelisiniz çünkü müşteriniz açısından bu davaya devam etmekten daha iyidir.” Kim önce kabul ederse uzlaşma ile yaratılan değerin çoğunu kaybetmiş olur, hiçbiri kabul etmese uzlaşma ile yaratılabilecek olan değeri kimse alamaz.
Her bir tarafın alt sınırını bilmek suretiyle arabulucu tarafların uzlaşma bölgesine doğru hareketine rehberlik edebilir. Tekraren, çok az arabulucu taraflara açıkça “Uzlaşma bölgeniz 50.000 dolar olduğu için bu rakamda uzlaşmalısınız.”der. Fakat daha dolaylı ve net olmayan bir şekilde bölgenin ortasına doğru teklif yapan tarafı cesaretlendirirken bu tip bir teklif yapmayan ve bu şekilde anlaşmanın olmasını engelleyen tarafı uyararak bunun kendisi için daha iyi olabileceğini belirtir. Bir başka deyişle arabulucu bir yandan her bir tarafın alt sınırı konusunda gizlilik ilkesine riayet ederken öte yandan diğer tarafa net olmayan bir şekilde bunu ima eder.